Karnınız ağrıdığında ve hekime gittiğinizde, hekim tüm tetkikleri yapar ve karın ağrınızın sebebini yani ağrıya neden olan kaynağı bulmaya çalışır. Çünkü karın ağrınıza sebep olan durum apandisit de olabilir, tümör de olabilir, ya da soğuk algınlığı olabilir. Dolayısıyla bu kaynağı bulmak, hekimin tedavi yöntemini belirlemesi için ilk adımdır. Aynı süreç psikopatolojik durumlar için de geçerli… Örneğin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite için yazılmış ve kullanılan bir ilaç; kaygının sebep olduğu bir dikkatsizlik/dikkatini verememe durumu için işe yaramayacaktır. Ya da kişisel olarak sık karşılaştığım ve bazen maalesef ebeveynler tarafından kabul edilmesinde güçlük yaşadığım; dolayısıyla da konulan olası tanılara inanılmadığı için bir sonraki seansa gelinmesine mani bir durum olan gelişimsel aksamalar ve gerilikler… Bir çocuğun konuşma geriliğinin, tuvalet alışkanlığını henüz edinememiş olmasının ya da akranlarıyla uyumlu ilişki içerisinde olamamasının sebebi nörogelişimsel bir bozukluk da olabilir (örneğin; otizm spektrum bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu…gibi) ki bunun için nörolojik bir değerlendirme gerekir, ya da çocuk o yaşa kadar doğru zamanda, doğru içerik ve üslupla uyaran almamış olabilir (örneğin; çocuğun gelişimine katkı sağlayabilecek ebeveynlik, oyun-oyuncak, akran etkileşim ve iletişimi). Dolayısıyla, herhangi bir teşhis koymadan ve tedavi yöntemi belirlemeden önce -geçtiğimiz hafta da bahsettiğim gibi- detaylı ve bütüncül bir tarama yapmak, biyolojik ve psikolojik tetkikleri göz önünde bulundurmak hatalı tanı konmaması ve dolayısıyla da bireyi hatalı tedavi yöntemlerine yöneltmemek adına her zihin sağlığı profesyonelinin sorumluluğundadır.

 

Peki, araştırmalara göre semptomları hatalı ya da kısıtlı yorumlayarak sıklıkla karıştırılan, anne-babaların çocuklarını hatalı etiketlemesine sebep olabilecek teşhisler kısaca nelerdir?

 

  • Dikkat eksikliği / Dikkatini verememe

Çoğunlukla düşünülen tanı: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Olası başka tanılar: Takıntı-Zorlantı Bozukluğu (Obsesif Kompulsif Bozukluk), Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Kaygı Bozukluğu, Öğrenme Güçlüğü

 

  • Tekrar eden (yaşanmış bir olay ile ilgili) stres yaratan düşünceler

Çoğunlukla düşünülen tanı: Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Olası başka tanılar: Takıntı-Zorlantı Bozukluğu (Obsesif Kompulsif Bozukluk)

 

  • Kısıtlı konuşma becerisi/ iletişim becerisi

Çoğunlukla düşünülen tanı: Otizm

Olası başka tanılar: Seçici Konuşmazlık, organik bir sebebe bağlı olmayan gelişim gerilikleri

 

  • Üzüntü hali, yorgunluk, mutsuzluk

Çoğunlukla düşünülen tanı: Depresyon

Olası başka tanılar: Hipotiroidizm (tiroid hormonunun yeterli çalışmaması, kaygı bozuklukları

 

  • Yıkıcı/Olumsuz ve uyumsuz davranım

Çoğunlukla düşünülen tanı: Yıkıcı Davranım Bozukluğu, Karşı(t) Gelme Bozukluğu

Olası başka tanılar: Kaygı bozuklukları, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite, Öğrenme Güçlüğü

 

Bu liste böyle uzayıp gidebilir, daha da detaylandırılabilir. Söz konusu olan insan sağlığı ve çocuğunuzun geleceği iken; size ilk seanslarda ‘net tanı/teşhis’ beyan edemeyecek uzmanınızla girmiş ya da girecek olduğunuz psikoterapi yolunda sabırla ve istikrarla devam etmeniz; olası hatalı tanılardan ve gelecekte geri dönüşü olmayan yollara girmekten sizi ve çocuğunuzu koruyacaktır.

 

Sağlık ve huzur dolu hafta sonları…

Eskişehir Web Tasarım