İster çocuğunuz ilkokula yeni başlıyor olsun, ister yaz tatilinden sonra aynı sınıfta aynı öğretmen ve arkadaşlarıyla eğitimine devam ediyor olsun; uzun bir aradan sonra okula başlamak yaz dönemi içerisinde edinilen rutin düzenin (yeniden) değişikliği, hem pratik hem de duygusal anlamda yeniden adaptasyonu anlamına geliyor. Ülkemizde yaz tatili çoğu ülke eğitim sistemine göre oldukça uzun. Bu; çocuklar için verimli bir dinlenme ve eğlenme zamanı anlamına gelse de; bazen ‘’tatilde öğrenme kaybı’’ dediğimiz durumla da karşı karşıya kalmamıza sebep verebiliyor. Yani; verimsiz geçen, öğrenme imkânının olmadığı, sadece televizyon/tablet ya da sokakta oynamanın eşlik ettiği uzun bir yaz tatili sonrasında çocuklar okulda edinmiş oldukları bilginin bir kısmını kaybederek bir üst sınıfa geçiyor. Bazen de ister yeni başlayanlar olsun, ister eğitimine kaldıkları yerden devam edenler olsun; çocuklarda ‘’okulu reddetme’’ gibi bir durumla da karşılaşabiliyoruz. Peki; olası negatif bir durumdan korunmak için bu geçişi nasıl yapabilirsiniz?
Önce fiziki koşullar olarak evinizi ve çocuğunuzun odasını yeni okul dönemine hazırlayarak başlayabilirsiniz. Okul alışverişinizi yaptıysanız çocuğunuza aldığınız eşyaları kendi odasına çalışma düzenine göre yerleştirmesi için teşvik edebilir, henüz almadıysanız da okul alışverişinden itibaren çocuğunuzu sürece dâhil edebilirsiniz. Masa başında geçirilecek zamanlara beyne ve bedene hazırlık olması açısından masa başı (dersten bağımsız) etkinlikler yapabilirsiniz.
Çocuğunuzun yaz tatilinde edinmiş olabileceği esnek uyuma ve uyanma saatlerini yeniden adapte edebilmek ve biyolojik saati tekrar kurmak için erken kalkma erken yatma saatlerine dikkat edebilir, uyuma ve uyanma öncesinde bir rutin oluşturarak geçişi kolaylaştırabilirsiniz (kahvaltı saati, uyku öncesi rutin öz bakım, kitap okuma… gibi).
İlk haftalarda masa başına geçmek, oturmak, çalışmak zor gelse de yumuşak bir dozla başlayıp, bu süreyi gittikçe arttırarak yumuşak bir geçiş sağlayabilirsiniz.
Malum yaz tatili süresince çocuklar tablete, televizyona, akıllı telefona daha fazla ve uzun süreli alıştılar. Dolayısıyla bunu birden kesmek de sıkıntı doğurabilir. Bu gibi etkinliklerinizi, okuldan gelir gelmez yapmak yerine, yemek- ders/ödev- ve sonrasında oyun/tablet/film gibi bir düzen içerisine oturtabilir ve pekiştireç olarak kullanabilirsiniz. Unutmayın, burada (diğerler alanlarda olduğu gibi) istikrar çok önemli (Özellikle burada dememin sebebi; tablet ve ev düzeni içerisindeki yükümlülüklerin yapılmaması arasında gidip gelen ebeveynlerden sıklıkla duyduğum söylemler, ‘’amaan hadi daha ilk hafta, oynayıversin’’ demek yerine bir düzene ve rutine oturtmanızı tavsiye ederim).
Çocuğunuzu ‘’yeni okul dönemi’’ için pozitif tutum ve davranışı geliştirmesi açısından yüreklendirebilir, destekleyebilirsiniz. Onunla konuşun; yeni dönem hakkında nasıl hissettiğini, hedeflerinin olup olmadığını, bunların neler olduğunu, geçen seneye nazaran farklı olarak neler yapabileceğini… gibi (kısaca hep söylediğim gibi 5N1K’yı kullanarak sohbet edebilir, birlikte beyin fırtınası yaparak olası durumlarda nasıl davranabileceği konusunda onu hazırlayabilirsiniz).
Okul ve öğretmenlerle iletişimde ve etkileşimde kalmak hem sizin hem de çocuğunuzun ‘’dâhil ve ait’’ hissetmenizi destekleyeceği için olası problemlerin önlenmesinde yine önemli bir adım olacaktır. Okul içerisinde yapılan ailelerin de dâhil olabileceği etkinliklere katılmaya çalışın.
Olası negatif sinyalleri yakalayabilmek ve zamanında müdahale edebilmek için gözlemleyebilir, okuyabilir, araştırabilir ve bir uzmana danışabilirsiniz.
Yeni Eğitim ve Öğretim yılının mutluluk getirmesi dileğiyle…