Sizlere bu yazımda ironik bir giriş hazırladım:
Bugünlerde aldığım sorular -çoğu zamanlarda olduğu gibi- tavsiye istemi üzerine. Evde neler yapılabileceği, kaygıyla nasıl baş edileceği, çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği...vs. Bu durumun ana hatlarını bir yana bırakırsam, size verebileceğim en sağlıklı tavsiye 'tavsiyeler listesinden' uzak durmanız ve sadece 'ol'ma halinizi yaşamanız... Bir kişiye uygun olan adımın diğer kişiye uygun olmama hali, her bir deneyimin aynı zamanlarda aynı sebepten ötürü olsa dâhi biricik olması, kişinin kendisine has olması. O yüzden üstüne bir de "listeler" eklenince; listenin içindekileri yapma-yapamama-yapmaya çabalama- yapamadığı için kendini suçlama... vs beraberinde gelebiliyor diye düşünüyorum.
Dünyadaki herkes böylesine bir sürecin içinden ilk kez geçiyor, dolayısıyla hani 'deneyim' bazlı bilgelikten yararlanalım desek bile böylesine bir deneyim kesesi hepimizde ilk kez oluşuyor. Bu yüzden de bu yeni deneyimin etkisiyle tezahür olan davranışlara odaklanmak yerine, bu davranışların altında yatan ihtiyaç alanlarına ve duygulara yönelmek; beynimizin daha usta olduğu alanları (duyguları ve sezgileri) da harekete geçirmemizi destekleyebiliyor. Bazen deneyim fazla bilgi /bilme haliyle kirlenebiliyor.
Neden mi? Çünkü duygular ortak... İçeriği değişiyor (hep yazdığım, altını çizdiğim gibi)
O yüzden deneyin, yanılın, yanılma halinizle barışın, bir daha deneyin, daha farklı deneyin, bir daha yanılın, ve yine deneyin, daha farklı deneyin... Ve mühim olan bunların her birini birlikte yapın, kimse sevdicekleriniz; birbirinizle temas ederek, ilişkinizde kalarak... Ne olacağını bilmiyorsanız -ki bilmiyorsunuz- "bilmiyorum" deyin, ama ''yanındayım'' deyin, "ne olursa olsun seni güvende tutmak için elimden geleni yapacağım" deyin...
Neticede sizi ve sizin çocuğunuzu sizden daha iyi tanıyan kimse olamaz...
Tanımak haline biraz daha yaklaşabilmek için belki şu sorulardan faydalanabilirsiniz:
''Bunu bana/ona yaptıran şey nedir?"
"Bu yaptığım/yaptığı benim/onun hangi ihtiyaç alanım(n)a hizmet ediyor?"
" Niyetim ve yaptığım arasında nasıl bir bağlantı var?"
"Bu davranış bana ne demek istiyor?"
Hep söylerim "dikkat çekmek için yapıyor" ise ne güzel dikkatinizi verin o halde ve sorun " acaba dikkat çekmek ihtiyacı nerelerden besleniyor?"
Her şey -her zaman- güzel olmak zorunda değil, yeter ki her şey birlikteliklerin, birbirimizle ilişkiselliğim hatrında olsun. "Biz" içinde "bir(ey)" olabilirken...